İşte yine bir yürüyüş sonrası buradayım..
Dün her zamanki gibi güneşli güzel bir havada yürüdük diyemeyeceğim..Kah çisil çisil yağan yağmurda ıslandık, kah güneşte ısındık, kuruduk, kah hafif esen ama üşütmeyen güzel rüzgarda yürüdük
Artık alışkanlık olduğu üzere hava durumu yağmurlu görününce iptal eden 4 arkadaşımıza rağmen yürüyüş kararımızdan dönmedik. Programımızda Gerede Şahinler Yaylası vardı.. Ama rehberimiz Niyazi Esenkal'ın hep bahsettiği Çubuk - Karagöl'ün arkasındaki göletleri görmek üzere keşif yürüyüşü yapmaya karar verdik. Grup arkadaşlarımızın da onayını alarak 9 kişilik ekibimizle Çubuk - Karagöl'e doğru yola çıktık.
Saat 09.30 gibi Aracımızı Karagöl Piknik alanında bırakıp hazırlıklarımızı tamamladık ve 09.45 civarında Karagöl'ün alt tarafındaki toprak yoldan yürüyüşümüze başladık. Hava güneşli ve sıcaktı.
Yoldan biraz yükselince orman içinde kısa bir tırmanışla Kışlacık köyü yaylasına ulaştık.
Yayladan tekrar orman içinden ve toprak yoldan devam edip yükselerek bugün göreceğimiz göllerden ilkine geldik.
Burada birkaç dakika resim molasından sonra tekrar yola devam ettik, Eriyen kar suları her tarafda minik dereler oluşturmuş,resmen şırıl şırıl dereler her yanımızı sarmış durumdaydı, her köşeden sular akıyordu. Kuşların cıvıltısını hiç bu kadar fazla duymamıştım. Resmen gün boyu bize şarkılarıyla eşlik ettiler..
Veee ikinci göl..:))
Yürüyüşe orman içinden Doğa Orkestrası, sohbet ve espirilerle devam ediyoruz. Baktık ki hava bozacak gibi rüzgar almayan bir kenarda öğlen yemek molamızı verdik. İsabetli bir karar almışız, sonrasında hava daha da kapanmaya başladı.
Yemekten sonra yolumuza devem ettik. Biraz yürüyüp bir tepeden inerken öncekilerden daha da büyük bir göl karşıladı bizi... Kenarlarında kurumuş sazlıklar, gölü besleyen dereler, üzerinde ördekler...
Yağmur altında yürüyoruz, göle gelene kadar neredeyse göl olacağız derken, yine çok güzel bir görüntü bizi karşılıyor... ıslaklığımızı, yorgunluğumuzu unutuyoruz..
Yürüyüşümüze orman içinde yükselerek devam ettik ve Karagöl'ü tepeden gören bir mevkiye geldik.
Artık yürüyüşümüzün sonlarına yaklaşıyorduk. Yağmur bizi daha fazla ıslatmadan durmuştu. Hava ılık ve nemliydi.
Bu arada biz arkadan gelirken, birkaç metre önümüzden yürüyen arkadaşlarımızın önünden koca bir domuz geçmiş.. Bu kadar yıldır yürüyorum bir türlü rastlayamadım. Onlar ne olduğunu anlayamadan çok yakınlarından geçerek gözden kaybolmuş.
İşte göl göründü.. Artık bitiş vakti.. Aracımıza ulaştık. Şöforümüzün hazırladığı demli çayları, Gökhan abinin alışkanlık olduğu üzere her yürüyüşe getirdiği çekirdeği, Sabire ablanın çantasından çıkıveren çikolata ve gofretler eşliğinde afiyetle yeyip içtikten sonra dönüş yoluna geçtik.
Havaalanı yolundaki YAYLA KARADENİZ sofrasından sipariş üzerine aldığımız pideler ve bize ikram edilen çaylarımızı içtik.
E artık dağılma vakti gelmişti. Yol arkadaşlarımızı aldığımız duraklarda bırakarak günü bitirdik.
Hafif ıslak, güneşli, nemli ve her zamanki gibi keyifli bir yürüyüşümüzü daha sağlıkla ve neşeyle bitirdik. Bize gün boyu yol arkadaşlığı eden doğa dostlarımıza çok teşekkürler.
Yeni gelen hafta hepimize huzur,mutluluk ve sağlık getirsin..
Hoş'ça kalın..
Bu arada resimlerin bir kısmı Burak Şengül'den alınmıştır. Teşekkürler Burak..
YanıtlaSilBişey değil aynı dileklerlen, herkese teşekkürler gerçekten güzel bir yürüyüş oldu stres imizi iyi attık.........
SilBurak niye resimlerde yok. Galiba Niyazi olmadan yürümüşsünüz. bu yağmurlarda bitsin artık.
YanıtlaSilGel 24 Mayıs gel.
Bilgehan abi hepimiz yürüdük biz öndeydik o yüzden resimlerde pek yokuz.............
Sil