27 Nisan 2015 Pazartesi

Merhaba,
İşte yine bir yürüyüş sonrası buradayım..
Dün her zamanki gibi güneşli güzel bir havada yürüdük diyemeyeceğim..Kah çisil çisil yağan yağmurda ıslandık, kah güneşte ısındık, kuruduk, kah hafif esen ama üşütmeyen güzel rüzgarda yürüdük   
Artık alışkanlık olduğu üzere hava durumu yağmurlu görününce iptal eden 4 arkadaşımıza  rağmen yürüyüş kararımızdan dönmedik.  Programımızda  Gerede Şahinler Yaylası vardı.. Ama rehberimiz Niyazi Esenkal'ın hep bahsettiği  Çubuk - Karagöl'ün arkasındaki göletleri görmek üzere keşif yürüyüşü yapmaya karar verdik.  Grup arkadaşlarımızın da onayını alarak 9 kişilik ekibimizle Çubuk - Karagöl'e doğru yola çıktık.
Saat 09.30 gibi Aracımızı Karagöl Piknik alanında bırakıp hazırlıklarımızı tamamladık ve 09.45 civarında  Karagöl'ün alt tarafındaki toprak yoldan yürüyüşümüze başladık. Hava güneşli ve sıcaktı.



Yoldan biraz yükselince orman içinde  kısa bir tırmanışla  Kışlacık köyü yaylasına ulaştık.




Yayladan tekrar orman içinden ve toprak yoldan devam edip yükselerek  bugün göreceğimiz göllerden ilkine geldik.
 

 Burada birkaç dakika resim molasından sonra tekrar yola devam ettik,  Eriyen kar suları her tarafda minik dereler  oluşturmuş,resmen şırıl şırıl dereler her yanımızı sarmış durumdaydı, her köşeden sular akıyordu.  Kuşların cıvıltısını  hiç bu kadar fazla duymamıştım. Resmen gün boyu bize şarkılarıyla eşlik ettiler..




 Veee ikinci göl..:))

Yürüyüşe orman içinden  Doğa Orkestrası, sohbet ve espirilerle devam ediyoruz. Baktık ki hava bozacak gibi  rüzgar almayan bir kenarda öğlen yemek molamızı verdik.  İsabetli bir karar almışız, sonrasında hava daha da kapanmaya başladı. 


Yemekten sonra yolumuza devem ettik. Biraz yürüyüp  bir tepeden inerken öncekilerden daha da büyük bir göl karşıladı bizi... Kenarlarında kurumuş sazlıklar, gölü besleyen dereler, üzerinde ördekler... 







 Gölün kenarında kısa bir mola verdikten sonra 3. göle doğru devam ettik. Bu arada hafiften ciselemeye başlayan yağmur  yürüyüşümüze ayrı bir güzellik kattı. Doğa senfonisine yağmurun pıtırtısı ve mis gibi toprak kokusu eklenince  keyfimiz bir kat daha arttı.






  
Yağmur altında yürüyoruz, göle gelene kadar neredeyse göl olacağız derken, yine çok güzel bir görüntü bizi karşılıyor... ıslaklığımızı, yorgunluğumuzu unutuyoruz..













Yürüyüşümüze orman içinde yükselerek  devam ettik ve  Karagöl'ü tepeden gören bir mevkiye geldik.


Artık yürüyüşümüzün sonlarına yaklaşıyorduk. Yağmur bizi daha fazla ıslatmadan durmuştu.  Hava ılık ve nemliydi.


Bu arada biz arkadan gelirken,  birkaç metre önümüzden yürüyen arkadaşlarımızın önünden koca bir domuz geçmiş.. Bu kadar yıldır yürüyorum bir türlü rastlayamadım.  Onlar ne olduğunu anlayamadan çok yakınlarından geçerek gözden kaybolmuş. 


 İşte göl göründü..  Artık bitiş vakti.. Aracımıza ulaştık.  Şöforümüzün hazırladığı demli çayları, Gökhan abinin alışkanlık olduğu üzere her yürüyüşe getirdiği çekirdeği, Sabire ablanın çantasından  çıkıveren çikolata ve gofretler  eşliğinde afiyetle yeyip içtikten  sonra  dönüş yoluna geçtik.
Havaalanı yolundaki YAYLA KARADENİZ sofrasından sipariş üzerine aldığımız pideler ve bize ikram edilen çaylarımızı içtik.


E artık dağılma vakti gelmişti. Yol arkadaşlarımızı aldığımız duraklarda bırakarak  günü bitirdik.

Hafif ıslak, güneşli, nemli  ve her zamanki gibi  keyifli  bir yürüyüşümüzü daha sağlıkla ve neşeyle   bitirdik. Bize gün boyu yol arkadaşlığı eden doğa dostlarımıza çok teşekkürler.
Yeni gelen hafta hepimize huzur,mutluluk ve sağlık getirsin..
Hoş'ça kalın..

20 Nisan 2015 Pazartesi

Günaydınnnn ..

      Güneşli  bir günde yine toplaştık.. Bugün keyif günümüz.. 15 günde bir düzenli yaptığımız yürüyüşlerde bu hafta pas haftamızdı. Bizler de arkadaşlarla toplaşıp Nallıhan - Uyuzsuyu Şelalesinde küçük bir yürüyüş ve keyif yapalım dedik.
       Toplamda 17 kişiydik. Günler öncesinden Burak'la planlamalar yaptık, O tavukları, ben diğer malzemeleri alacaktım. Malzemeler toparlandı, yıkandı, temizlendi, paketlendi hazır...

       Sabah 07.00 olmadan telefonlarım çalmaya başladı. Herkes heyecanlı,  duraklara gelinmiş, beni arıyorlar..    Duraklardan toplaşarak yola çıktık. İlk hedefimiz Nallıhan Kuş Cenneti..
Saat 09,20 gibi ulaştık ve yaklaşık 1 saat  fotoğraf ve çevre gezisi için  mola verdik.



















      Saat 10,15 gibi oradan hareket ettik ve Nallıhan'a uğrayarak eksiklerimizi tamamladıktan sonra doğru  Karacasu Köyüne  ulaştık. Saat 11,20 gibi hazırlıklarımızı tamamlayarak yürüyüşe başladık.











Bol dere geçişli, sulu bir etkinlikti. Herkes ıslanmaya hazırdı,  İsteyerek  keyifle  ıslandık.. :))















Su geçişlerinin keyfi, çevremizdeki orman dokusuyla kat be kat arttı. Mis gibi çam kokusu , kuş sesleri ve derenin coşku dolu sesi... Muhteşem bir gün daha yaşıyorduk..



Veeee ŞELALEEEEE  ...  Açık söyleyelim, umduğumdan daha heybetli, güzel ve  muhteşemdi...








Hepimiz ıslandık  :)) Hatta bayağı ıslandık...
E  henüz gün bitmedi... Haydi mangala...


Mangalda her zamanki gibi Barış harikalar yarattı.. 








Tüm katılan arkadaşlar muhteşemdi. Aramıza yeni katılan arkadaşların gruba uyumu mükemmeldi.. En genç üyemiz 13 yaşındaki Beran süper performans sergiledi.
Herkese çok teşekkürler. Grubun uyumu, yardımlaşması, sohbeti, enerjisi mükemmeldi. Yine çok eğlendik..
Dönüşte Beypazarı'nda verdiğimiz kahve molasından sonra  yorgun ama mutlu bir şekilde günü  bitirdik..
 Yeni etkinliklerde buluşmak üzere..